Böğürtlen, gülgiller ailesinden olup
genellikle ormanlarda, fundalıklarda, çalılıklarda yetişen endemik bir bitki
türüdür. Ülkemizde de birçok bölgede yetişir. Genellikle ağustos ayının
sonları, eylül ayının ilk günlerinde toplansa da iklim ve bitki örtüsüne göre
bu vakitler değişiklik gösterebilir. Doğada kendiliğinden yetişen bu bitki tam
anlamıyla bir şifa kaynağıdır. Bunu, böğürtlen meyvesini yerken dahi
anlayabilirsiniz. Böğürtlende bulunan vitamin ve minerallerin adeta vücudunuzun
her zerresine ulaştığını hissedersiniz. Çünkü böğürtlen kan temizleyici ve kan
yapıcı bir meyvedir. Kuvvetli bir antibiyotiktir. Bu yönünden dolayı alerjik
hastalıklara da iyi gelmektedir. Böğürtlenin faydası sadece bununla sınırlı
değildir.
Böğürtlenin bileşiminde, organik mineraller ve amino
asitler bulunur. A, C, E ve K vitamini bakımından zengin olup, kalsiyum, demir,
sodyum, potasyum, magnezyum, karbonhidrat ve şeker içerir. Dolayısıyla,
sağlıklı bir yaşam için mutlaka tüketmemiz gereken besinler arasında yer alır.
Tansiyonu düşürmede etkili olan
böğürtleni, basur gibi mide rahatsızlıkları için de tüketebilirsiniz. Yapılan araştırmalar, böğürtlenin kalp, göz ve sindirim sistemi
içinde faydalı bir meyve olduğunu ortaya koymuştur. Yine Böğürtlen kansere de
iyi gelmektedir. Antioksidan özelliği sayesinde kanserli hücrelerin çoğalmasını
engeller.
Böğürtlen, beyin ve kemik gelişimine yardımcı olduğu için çocukların ve anne adaylarının tüketmesi gereken önemli besin kaynaklarından biridir.
Faydaları saymakla bitmeyen
böğürtleni mevsiminde taze olarak, mevsimi dışında ise reçel olarak tüketmenizi
öneririz. Doğal olarak yapılmış bir böğürtlen reçeli tam bir enerji kaynağıdır.
Kahvaltınızda bir dilim ekmek üzerine süreceğiniz böğürtlen reçeli, gün boyu
enerjinizin yüksek kalmasına yardımcı olacak ve vücudunuzun direncini artıracaktır.